8.6.06

...... Nehir içimde 2- 4 -8 -16 ve devamı halinde hücrelere bölünmeye başladığı günlerde 51 ya da 52 kiloydum…

Süper günler…Henüz hamileliğinin farkında olmayan yürüyen bir “tığ”ım…. 38, hatta kalıbına göre 36 beden pantolonların içine bile sığıyorum. Bu noktaya gelmem 1 yılımı almış, öncesinde 62 kiloluk bir semirgenim….İnsanlar bana bu işin sırrını soruyor ben de “gönderin adamınızı askere, akşam yemeklerini de onunla beraber,” diyorum.

Tabi bu kadar basit değil. Hergün yürüyor ve koşuyorum. Sabahları bir şeftali doğranmış bir kase yoğurt yetiyor bana. Yemekhanede kepçeleri yarım doldurtur olmuşum artık, bir simit almışsam sabahtan, “bu simit nasıl olsa benim, bunu ister 5 dakkada yerim, ister tüm güne dağıtırım,” diyorum kendime…

VE yağa öcü gibi bakar olmuşum….Fark etmişim ki yemeğe daha az yağ koysam da yemek yine leziz olabiliyor. Marketlerde kek-çikolata reyonuna uğramayı çoktan bırakmış, Yasemin Bradley’in kapağında çilek resmi olan kitabından öğrendiğim transit yağlar kavramından dolayı pastanelerden falan açma almaz olmuşum….

Bak işte yine 25 yaşında gibiyim. Birkaç basit kural var uyman gereken ve gerisi geliyor.

Şimdi basit bir denklem ile hamilelik öncesi kilo vermenin iyi bir iş olduğunu kanıtlayacağım:

1 yılda 10 kilo ver+ 9ay da 15 kilo al= 67 kilo
1 yılda kilo verme+ 9ayda 15 kilo al= 77 kilo.

Kimilerine kilo yakışır, tombiş yanaklarından öpesiniz gelir. Bana yakışmıyor kabul etmeli. Bu yüzden kimse bana “yeme bozukluğu” tanısı ile yaklaşmasın (zaten ben bir ekmekçiyim ve böyle bir sorunum varsa da örtmek için bu iyi bir yol …:)

“Katlayıp geri koyabilecek misin doğumdan sonra bir bak kızına,” demişti bir arkadaşım…..Baktım geri koymam imkansız. Zaten karnıma da dikiş atıp kapamışlar, iş işten geçmiş. Artık kilolu olmam için bir sebebim de kalmadı….Zayıflamalı….

Önünde engeller var ancak…
Öncelikle lohusasın, sonralıkla emziren bir kadın.. Nasıl olur da yemezsin. YE….

Neyse ki bir çok arkadaşımın eş dostunun dayattığı gibi kimse önüme kilolarca tatlı koymadı. Nedeni belki de benim “tatlı süt yapmıyormuş, bana su verin, bulgur verin, ritmix verin (alkolsüz malt içeceği diye pazarlanan. İsterseniz bira da içebilirsiniz ama alkolü kana ve süte geçiyor), dereotu verin, yeşillik verin,” demem olabilir.

İznim bitti geri döndüm.
Bana beni sevindireceğine üzecek laflar geliyor:

Aa anne gibi olmuşsun..
(Eyvah o zaman.)

Aradan birkaç ay geçti. Okulda benden sonra bebek beklemeye başlayan arkadaşlar birer birer doğurup, izinlerini tamamlayıp geri dönmeye başladılar…

Hayretle gördüm ki:
--Aaaa anne gibi olmuşlar…

BU nasıl bir şeydir? Sadece kilo ile alakalı değil ama. İfadeleri değişmiş, duruşları değişmiş, birçok şey değişmiş anlatması zor.
Bende mi böyle oldum yani?

Ben yine de kilo ile ilgili olduğunu varsaymak istedim…
Önüme aşamalar koydular yine…

Doğumdan önce dediler ki doğumla beraber 5-10 kilo gider ben ortalamasını aldım :)) 7 kilo kadar gitti…
Dediler ki, sezeryandan solayı vücut ödem yapar, en az bir yıl bekle…
Allah Allah, tecrübe ne kadar önemli bir şeymiş, gerçekten de 1yıl sonra, tamı tamına ama, 57lere düştüm. Karnım daha bir makul seviyeye indi. Üstelik 3 kilodan fazla bir sönme yaşadım. Ödem buymuş demek.

Şimdilerde bir başka derdim var.

Omuzlarım ve kollarım… Gün içinde ne çok indirip kaldırıyorum ben bu 11 kiloyu, ah Allahım kas yaptım ben…

Buna da geçecek diyorlar….
Bekliyorum…
Daha sonra ne olacak?

Artık yaşım kemale erdiği için mi kilolar gitmeyecek…
Bitti mi yani gençlik, fidanlık günleri? Bittiyse haber verin ne olur boşuna didinmeyim….

Şu yeryüzünde işgal ettiğim alan ha biraz daha geniş, ha biraz daha az ne fark eder diyim de rahat rahat mis kokusu burnuma tüten, az önce pişmiş kabaklı ekmeğimi yiyeyim…

Resim not: Picasso Posted by Picasa

8 comments:

Zeynep B. said...

okumadan seni, çıkamadım.
Maalesef Binnur'cum, sıraladığın gibi, bütün zorluklar geçip gittikten sonra, tamam şimdi sıra fazlalıkları göndermede demeye başladığın anda bu defa da vücuda yerleşen, kalçalarımızı, bacaklarımızı, kollarımızı kendi ikamet adresleri olarak ilan edin, kilolarla başımız ağrımaya başlıyor. Ve ki 35 ten sonraya kaldılar mı at atabilirsen onları !

Aslı'ya dair said...

AY ÇOK GÜLDÜRDÜN BENİ ALLAHTA SENİ GÜLDÜRSÜNBEN DOĞUMDAN SONRA O KADAR TAKTIM Kİ BU KİLOLARI KAFAMA BAKTIM ESKİSİ GİBİ OLAMAYACAĞIM AMAN BEN ZATEN 1 SENE SONRA 2.Yİ İSTİYORUM GENE ALACAM KİLO DİYE TESELLİLERE BAŞLADIM TABİ BEN HAMİLELİĞİ 38 KİLO ALIP MÜTHİŞ BİR REKORLA BİTİRMİŞTİM ESKİYE BAKARAKTAN DOĞUM ÖNCESİ KİLOMA DÖNDÜM AMA EVLENDİĞİM DE 58 KİLOYDUM SANIRIM ASLA O KİLOYA DÖNEMEYECEĞİM BİR DAHA...
SEVGİLER

Binnur A. Ö. said...

35'i geçtik az biraz. ama yine de umudum var. domates suyu ve karpuza dadan diyeti... cok degil 3 kilocuk istiyoyurm. yoksa çok sey mi istiyorum robotcugum :)

Binnur A. Ö. said...
This comment has been removed by a blog administrator.
Binnur A. Ö. said...

sevgili eveythin, hep gül e mi:)
valla ben de eger bir tane daha yapcaksam versem biraz kilo diye bakıyorum ama 2 acıdan da zxorlu bir durum. yapmaya karar vermek ve 35 'inden sonra kilo vermek.
bilemiyorum ne olur?

Annelog Atölye said...

Bence hiç acele etme moralini de yüksek tut, biraz daha uzun da sürecek olsa istersen kilo verebilirsin. Kabaklı ekmek tarifine hemen bakayım:))

Binnur A. Ö. said...

Sevgili annelog,
istesem kilo verebilirim aslında biliyorum. Galiba henuz tam olarak istemiyorum.
gelsin börekler gelsin çörekler :)
Ekmek tarifini de denersen haber ver olur mu?

Zeynep B. said...

fazla bir şey değilmiş canım seninki. Azıcık boğazını kestin mi biraz da hareketi çoğaltın mı çabucak gider onlar...
sorun zaten boğazı kesmede ve hareketlenmede desene !!! :))