4.7.06

......Beyin dalgalarının hayatımızdaki problemlerin birincil nedeni olduğu görüşünü savunan bir web sayfasına baktım geçen gün...

Bu durumda artık sorunum ne biliyorum.

“Temporalde aşırı Beta
oksipitalde eksik alpha,
bir ihtimal sol frontalde aşırı alpha
ve bir miktar da beynimin elektrik aktivitesinde bir sapıtma var.”

Kısaca iflah olmaz bir evhamlı, az buçuk depresyonda ve zaman zaman migren ataklarına yenik düşen bir dünyalı....

Gerçi bana sorsanız tüm bunlar için dalga geçer gibi dalga dökümlemesi yapmam, bir iki daha anlaşılır neden sunarım.

Mesela 13 yıl boyunca aktif iş yaşamında yer alıp şimdi eve kapanmak gibi
veya 34 yaşından sonra anne olmak gibi
ve loğusalık depresyonunun inceden inceye birkaç yıl kadar daha sürdüğü iddiası gibi
ve dahi evladın biraz fazlaca hareketli olması gibi
ayrıca da orta yaş krizinin tuz biber olmuş olması gibi,
üstelik evel ezel kötü olasılıkları bulup çıkarmada diğer insanlardan daha hızlı olma temayülüne, ki bazıları buna evham diyor sahip olmak gibi….

Dalgaların payını yadırgadığım sanılmasın , söz konusu web sayfasının dört bir köşesini taradı gözlerim acaba fazla Beta'yı azaltmak, eksik Alpha'yı arttırmak vs vs için ne yapabilirim anlatıyorlar mı diye. Ama yine de koşullar diye de bir gerçek söz konusu…


Anne olduğum yaşı değiştiremeyeceğime göre, e bir de loğusalık depresyonu bahanesini de artık fazla uzatamayacak kadar yol aldığım için koşullardan ikisini bertaraf ettim gitti.

Evet, kızım hareketli, ama bunu zeka göstergesi kabul edip (bu yaygın bir eğilimdir. Umarım züğürt tesellisi değildir ve gerçektir) ya da onu olduğu gibi kabul edip de diyebiliriz rahatlamak elimde.

Ayrıca orta yaş krizi denen şey, bir insan kendini hayata karşı “başarmış” hissediyorsa daha kolay alt ediliyor bana kalırsa….

Bu durumda geriye kalan tek şey işe dönmek….Onun da zamanı gelecek….

Ben endişelere boğulduğumda bunların sadece birer endişe olduğunu hatırlayayım yeter..
Neydi endişe meselesini etkileyen yamulmuş dalga bakayim?
Hmmmm
“Temporalde aşırı Beta
oksipitalde eksik alpha mı dediniz?” Posted by Picasa

11 comments:

Zeynep B. said...

gecikmelide olsa son 3 yazını okudum şimdi. ben mi sana yetişemiyorum yoksa sen mi hızlı yazar oldun? düşüncelere daldırmasını iyi beceriyorsun...bir daha okumalı ve bir daha düşünmeli bence...

mom said...

hareketli bir cocuk kismi bendede var gerci ben calisitigim icin birebir yasamiyorum bu durumu ama haftasonundan haftasonuna evde cocuk bakmanin ne demek oldugunu anliyorum, depresyonca hep var sanirim annelikle beraber gelen birsey bu:))ben ole karar verdim

Binnur A. Ö. said...

Sevgili Robot,
BAzen olaylar bir seyler cağırıstırıyor kafamda. Arka arkaya geliyorlar ve de.
O zaman yazmak kaçınılmaz oluyor. Hele bir de kızın uyuduğu zamanlarda ilham gelmişse daha da kolay oluyor işler. (şu an Nehir uyanık ve şu yorumu yazarken bile eziyet çekiyorum acıkcası)
Düşündüren yazılar demişsin, çok sevindim.
Sevgiler

Binnur A. Ö. said...

Ah mom,
bu yorumun bana hak vermek olarak geldi, ve de kendimi iyi hissettirdi.
Yani evde oturan insan çalışanlardan daha rahat zannediliyor gibi geliyor, üzülüyorum..
Depresyon nedeni de birden bire aşırı özen göstermemiz gereken bir can uzantısına daha sahip olmak herhalde...:)

mom said...

efet kesinlikle kolay birsey degil hele de evde senden baska kimse yoksa vay haline:))
can uzantisina ozen gosterme kismida dogru olaylara karsi daha duyarli hale geliyorsun, heseyi daha derinden hissediyorsun, eskiden yanindan seni siyirip gecen seyler artk kalbini kaziyarak geciyor, anlatilmaz yasanir durumu:))

Binnur A. Ö. said...

Evi bırak, bu memlekette yok.
GEcen yıl buraya tasınmadan önce annemler benden 2 apt. otede oturuyorlardı.
Herkes aman ne güzel diyip durunca ne oldu? NAzar oldu nazarrrrrrr...
8 saat öteye taşındık.
Oysaki İzmir'de deprem oldugu anda babam dibimde bitmisti (eşim askerdeyken)
şimdi ohooooooo.
bu konu uzar :)

mom said...

sen nerdeydin sahi?
biz insanlar cok ilginciz buyurken bir an once evden ayrilip ozgurlugumuzu ilan etmenin savsini veririz, ayrilip cougumuz oldugunda da tirim tirim ailelerimizi arariz:))
ama cocuk tek basina yetistirilmiyo onu biliyorum, guvendigin kisiler olmasi gerekiyo etrafindasen isi birakip kendin bakmakla en iyisini yapmissin...

endiseliperi said...

Binnur, ben, Mis Kokulu Ekmekler'e uğruyor ve "ne güzel yapıyor yaa, ne güzel yazıyor yaa" diye diye okuyordum. Bu sitelere pek uğramamıştım. Bunlar da güzel ama biraz endişeli. Çalışmayı özleme Binnur, insan evdeyken hayatın dışında sanıyor kendini, hiç öyle değil. Bir sürü kaz kafalı insanla uğraşmak, eve yorgun argın tüm enerjisi bitmiş olarak dönmek insanın varoluşuna zerre kadar katkıda bulunmuyor. Bence durumun ideal. Ben, 2. olarak bir kız çocuk istesem mi diye düşünüyorum, bu aralar. Ama kız!!!!!!

Binnur A. Ö. said...

Endiseli Peri,
bu tür yaklasımlar beni biraz rahatlatıyor. Ama yine de 36 yaşında bir köşeye çekilmek fikrinden hoslanmıyorum.
Ama haklısın insanları hep kendimiz gibi sanıp hayalkırıklığına uğrayanlardanız bizler.

Bu arada ben de senin yazım ve duygularını ifade ediş tarzını çok beğeniyorum.

Annelog Atölye said...

Çalışma hayatına her an geri dönülebilir ama Nehir'in bu vakitleri bir daha geri gelmez yaklaşımı seni biraz rahatlatır mı acaba?

Binnur A. Ö. said...

Sevgili Annelog,
kesinlikle rahatlatır :)